Kütüphane

Dijital Kütüphane

Home » Alfabetik Liste » Archive by category "K"

Keliser

keliserler

Keliser (Latince chelicera [tekil], chelicerae [çoğul] < Grekçe χηλή khēlē «pençe» + κέρας keras «boynuz»), eklem bacaklılarfilumunun yalnızca keliserliler denilen ve Arachnida (örümcek, akrep, kene), Merostomata, Pantopoda sınıflarından oluşan alt filumunda başa denk gelen prosoma (örümcek ve akreplerde) ya da gnathosoma (kenelerde) denilen bölümde yer alan ve ağız parçalarının ana kısmını oluşturan ucu sivri diken/kıskaç/çengel biçimli bir çift yapıdır. Besini kavramak için kullanılan sivri uzantılardır ve diğer eklembacaklı alt filumlarındaki çiğneyici çenelerin yerinde bulunur. Ayrıca örümceklerde zehir enjekte etme iğnesi olarak da işlev görür.

Tipleri

Sustalı keliser

Sustalı keliserler, sustalı çakı gibidir ve Tetrapulmonata grubundan örümceğimsilerde (Thelyphonida, Schizomida, Amblypygi, Araneae) görülür. İki alt tipi vardır: Ortognat ve Labidognat keliserler.

Ortognat keliser

Ortognat keliserler, vücut eksenine paralel olarak hareket eder ve Mesothelae ve Mygalomorphae gruplarından örümcekler ile Thelyphonida, Schizomida, Amblypygi gruplarından örümceğimsilerde görülür.

Labidognat keliser

Labidognat keliserler, vücut eksenine dik olarak hareket eder ve Araneomorphae grubundan örümceklerde görülür.

Örümcek keliseri

Örümceklerde (Araneae) keliserler prosomanın ilk uzantılarıdır. Embriyonal dönemde ağız açıklığının arka kısmında, sonraki gelişim döneminde ise prosomanın ön bölgesinde yer alırlar. İki ana eklemden oluşur; şişkin bir bazal eklem («keliser kaidesi») ve hareketli bir zehir dişi ya da zehir çengeli («keliser ucu»). Bazal eklem içinde zehir dişinin hareketine yardımcı olan gelişmiş kaslar ile bazı türlerde (Hogna tarantulaPlesiophirctus collinus) zehir bezleri bulunur. Normalde zehir dişi bir çakının ağzı gibi bazal segmentin oluğu içine oturur. Örümcek ısırdığı/soktuğu zaman, zehir dişi oturduğu bu oluktan dışa doğru hareket eder ve avın içine girer. Bu sırada zehir dişinin ucundaki ince bir açı
Kene keliseriklıktan zehir ava enjekte edilir. Keliser oluğu kutikula dişleri ile örtülüdür. Dişlere sahip olan örümcekler bu dişleri sayesinde avlarını ezerler. Dişlere sahip olmayan örümcekler ise sadece zehir dişleri yardımıyla açtıkları delikten avlarının sindirimini gerçekleştirirler. Keliser dişlerinin sayısı ve büyüklüğü taksonomistler için teşhiste önemli bir karakteristik özelliktir. Avın etkisiz hale getirilmesi, savunma, kavrama, yumurta kokonlarını taşıma, ses çıkarma, kazma ve çiftleşme sırasında eşe sıkıca kenetlenmeyi sağlama gibi değişik amaçlarla kullanılır.

Kenede hipostom ve keliserler

Kenelerde (Ixodida) başa denk gelen gnathosoma kısmında yer alan bir çift yapıdır. Keliserler, keliser kılıfı içinde kayarak ileri geri hareket ederler ve üç parçalı olup son kısım testere dişlidir. Keliserler, kene kan emeceği zaman hipostomunu deriye sokması için deriyi perfore ederler. Keliserler aynı zamanda çiftleşme esnasında erkeklerin kendilerini sabit tutmasına yardımcı olurlar.

İki bölütlü keliser

İki bölütlü keliserler y

a da Makas keliserler, chelate ve iki segmentten oluşur ve Pseudoscorpiones ile Solifugae gruplarından örümceğimsilerde görülür.

Üç bölütlü keliser

Üç bölütlü keliserler, chelate ve üç segmentten oluşur ve Scorpiones ile Opiliones gruplarından örümceğimsilerde ve Merostomata grubundan keliserlilerde görülür. Pantopoda grubundan keliserlilerde muhtemelen homologdur.

Akrep keliseri

Akrep anatomisi:
6 = Ağız parçaları (chelicerae)

Akreplerde (Araneae) keliserler prosomanın ilk uzantılarıdır. Pedipalplerin hemen ventralinde yeralır ve onlara oranla çok daha küçüktür. Coxatibia ve tarsus olmak üzere üç segmentten oluşmuştur. Genelde pençe tırnaklı çeneler halinde olsalar da familyasına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Son iki segment (tarsus ve tibia) hareketli parmak (tarsus) ve sabit parmak (tibia) tarzında kıskaçlı bir makas oluşturacak şekilde birbirlerine eklemlidir. Bunlardan birinin çevresi sarılmış gibidir ve karapaks sınırı ile örtülüdür. İkinci segment biraz daha uzun olup üst kısmı dışa doğru konvekstir (dışbükey). İç yüzünde ise ince dikenimsi kıllarla (setea) kaplı yakalama işlemine yarayan dişe benzer oluşumlar vardır. Üçüncü segment hareket edebilen parçadır. Bu parça yakalama işlemi için ikinci makası taşıyan segment (coxa) olarak ifade edilir. Bu kısım eğilip bükülür ve avını emmeden önce yakalamaya yarar. Fakat iki nokta arasındaki uzaklık nedeniyle dinlenme esnasında sabittirler. Bu parçalardaki dişler sınıflandırmada dikkate alınır. Keliserle, avlarını tutmaya ve bazen de birbirlerine sürtülmek suretiyle ses çıkarmaya yararlar.

Kuzey Amerika

amerikaKuzey Amerika, kuzey yarım kürede bulunan, kuzeyde Arktik Okyanusu, doğuda Atlas Okyanusu, güneyde Karayip Denizi ve kuzeybatıda Büyük Okyanus ile çevrili olan kıtadır.

24.230.000 km²’lik bir alan oluşturmaktadır. 2001 yılındaki ortalama nüfusu 454.225.000′dur. Asya ve Afrika’dan sonra üçüncü büyük kıtadır ve nüfus olarak da Asya, Afrika ve Avrupa’dan sonra en kalabalık dördüncü kıtadır.

Yeni Dünya olarak da adlandırılan kara kitlesinin kuzey kısmında bulunmaktadır. Kuzey Amerika’nın Güney Amerika’ya tek kara bağlantısı dar Panama Kanalı’dır.

Kıta dört büyük bölgeye ayrılabilir: Meksika Körfezi’nden Kanada Arktiği’ne kadar, Great Plains; Rocky Mountains, Great Bas,Kaliforniya ve Alaska’yı içeren, jeolojik olarak genç, dağlık batı; kuzeydoğuda yüksek ama nispeten düz Kanada bölgesi; ve Appalachian Dağları’nı ve Florida Yarımadası’nı içinde bulunduran doğu bölgesi.

Kuzey Amerika boz ayısı

boz ayıKuzey Amerika boz ayısı (Ursus arctos horribilis) (İng: grizzly), ayıgiller (Ursidae) familyasından, boz ayının (Ursus arctos) bir alt türü. Ayrıca grizlikorkunç ayıgümüşuçlu ya da gri ayı olarak da bilinir. Başta Kayalık Dağlar olmak üzere Kuzey Amerika‘nın dağlık bölgelerinde yaşarlar. İnsana karşı en saldırgan ayı alt türüdür. Özellikle yavrulu dişiler oldukça saldırgan olurlar.

Kuzey Amerika boz ayıları, omuzları ve alnı çıkıntı yapan, oldukça iri yapılı hayvanlardır. Vücutları içbükey bir yapıdadır. Kürklerikahverengi ile sarımsı bej arasında değişir. Tüylerinin uçları gümüş renklidir. “Gümüşuçlu” ya da “grizli” (Eski Fransızca: gris ’gri‘) adları buradan kaynaklanır. Yetişkin erkek grizlilerin boyu bazen 2,5 metreye, ağırlıkları 410 kg’a ulaşır. Koşarken hızları saate 48 km’ye varır. Gözleri iyi görmez.

Beslenme

Kuzey Amerika boz ayıları Carnivora (etçil yırtıcılar) takımına mensup olmakla birlikte hepçil hayvanlardır.  Böğürtlen, bitki kökleri ve tohumlarının yanı sıra küçük memeliler, balıklar, toynaklı hayvanların yavruları ve leş ile beslenirler. Kemirgenleri çıkartmak için toprağı kazarlar. Her ilkbaharda bölgelerini işaretlemek için ağaçlara sürtünürler, ağaç kabuklarını kazırlar ve hatta ağaç gövdelerini ısırırlar. Yaz ve sonbaharda oldukça büyük miktarda yağ depolarlar ve kış uykusu için mağaralarına çekilirler. Yavruları çoğunlukla ikiz olur ve 6-8 aylık gebelik sonucunda Ocak veya Şubat ayında doğarlar.

İnsanlara saldırı durumu

Kuzey Amerika boz ayıları bazı uzmanlar tarafından en saldırgan ayı türü kabul edilirler. Bunun birkaç nedeni vardır. Gümüşuçlulara nazaran daha küçük olan siyah ayılar tehlike anında ağaçlara tırmanabilirler ancak çok daha iri olan Kuzey Amerika boz ayıları kendilerini savunmak durumunda kalırlar. Özellikle yavrulu dişiler oldukça saldırgandır. İnsanların ölümü ile gerçekleşen saldırıların %70′i yavrulu dişiler tarafından gerçekleştirilmiştir. Saldırganlık, dişi gümüşuçluların yavrularını korumasında ve yavruların üreme çağına erişebilmesinde etkili evrimsel bir faktördür. Zaman içerisinde grizliler yiyecek için bölgedeki diğer yırtıcılarla mücadele etmek durumunda kalmış, bu durum da saldırganlığı artırmıştır.

Yaşam alanı

Kuzey Amerika boz ayıları vaktiyle batı Kuzey Amerika‘nın Alaska’dan Meksika’ya kadar olan ormanlık alanlarında yaşarlardı. Amerika’daki meşhur Büyük Düzlüklerin eski sakinleri olarak, birçok Kızılderili efsanesinin kaynağı olmuşlardır.

Alaska ve Kanada’da halen büyük miktarda bu ayılardan vardır ve değerli bir av hayvanıdır. Kıta ABD’sinde ise sayıları 1000′den azdır ve koruma altındadır.

Amerika kara ayısı (Ursus americanus) bazen bu tür ile karıştırılır çünkü bazı bölgelerde rengi kahverengiye yakındır.

 

Free Web Hosting